2001’de Steve Jobs ilk iPod’u tanıttığında, sunumu pazarlamada bir ustalık sınıfıyındaydı. Gösterişli olduğu için değil, sadeliğinden! Basit mavi kot pantolon ve siyah bir balıkçı yaka kazak ile sahnede tek başına duruyordu. Sloganını hatırlıyor musunuz?
“Cebinizde 1000 şarkı”
Açık. Akılda kalıcı. Özlü. O gün coşkulu seyirciler kendi çalışanlarından oluşuyordu, ancak sunum sonunda kitleler arasında bir hit oldu ve iPod milyonlarca satmaya devam etti. Jobs gibi iletişimciler çok azdır. O zamandan beri çoğu teknoloji yöneticisi Jobs’un tarzını taklit etmeye çalıştı ve ancak başarısız oldu.
Sıkıcı, Uzun Soluklu Toplantılar
Deneyimlere göre, çoğu yöneticinin Zoom‘da konuşmasını dinlemek sıkıcı bir tartışma programı izlemek gibidir. Fazlasıyla gergindirler. Sürekli aynı konular konuşulur ve konular tekrara düşünce daha da sıkıcı bir hal alır. Genellikle önemli bir konu üzerine konuşulacağı planlanan 1 saatlik toplantılar, 25. dakikada sıkıntıdan patlayan insanların teker teker konuşmadan uzaklaşmasıyla son bulur. Burada kısa ve net konuşmaların önemi yeterince anlaşılırdır.
Büyük Resim, Küçük Sözler
Liderlerin size bir görevi tam olarak nasıl gerçekleştireceğinizi söylemeleri gerekmez. İyi bir lider size net bir vizyon ve hatta belki biraz ilham verir. Bize göre birçok liderin yaptığı hata, işe aldıkları insanların işini yapmaya çalışmalarıdır. İstihdam ettikleri kişilerin ele alması gereken ayrıntılara çok fazla karışıyorlar. İyi liderler ayrıntılardan uzak durmalı ve büyük resmi görmeliler. Steve Jobs‘un Ipod geliştiricilerinden oluşan ekibiyle konuştuğunu hayal edin: “Ekip, cebimde 1000 şarkı taşıyabilmek istiyorum”. Vizyon budur. Onlara tam olarak nasıl yapacaklarını söylemez. Bu onların görevidir. Steve Jobs gibi veya herhangi bir büyük lider gibi konuşmak istiyorsanız, iki önemli şeyi hatırlamanız yeterlidir:
- Kısa, net cümleler kullanın.
- Hedef kitlenize ‘büyük resim’ vizyonunuzu verin ve ayrıntıları çözmelerine izin verin.
Ekibiniz vizyonunuzu gerçeğe dönüştüremiyorsa, ya yeterince net değilsiniz ya da ekibinizi düzeltmeniz gerekiyor. 2007’de Steve Jobs, artık imzası olan Apple ürünü iPhone’u tanıttığında bunu çok basit bir şekilde tanımladı: “Yaptığımızın telefonu yeniden icat etmek olduğunu düşünüyoruz”. Ve yaptılar. iPhone, piyasadaki diğer telefonlardan farklıydı.
Apple bu sefer herkesin cebinde bulunan bir cihazı aldı ve 20 kat daha iyi hale getirdi. iPod’larını bile yeni telefonlarına dahil ettiler. Ve Jobs ürünü kendisi yapmadı. Tüm parçaları da o kaynaklamadı. Yazılımı da yazmadı. Sadece vizyonu sağladı ve gerisini ekibine bıraktı.
iPhone geliştirilmekte olan ekibe yol boyunca fikir ve tavsiyelerini aşılamadığı anlamına gelmiyor. Ama bu onun birincil rolü değildi. Görevi gemisini yönetmekti. Kısa, net cümlelerle Jobs, ekibine vizyonunun büyük bir resmini sundu. Ve gerisini onlar yaptı. Steve Jobs gibi konuşmak ve liderlik etmek istiyorsanız, siz de aynısını yapmalısınız.