Sosyal Medya Ruh Sağlığını Olumsuz Etkiliyor Mu? Yeni Araştırma Şaşırtıcı Sonuçlar Ortaya Koydu

Son yıllarda sosyal medyanın ruh sağlığı üzerindeki etkilerine dair sayısız araştırma yapılmış ve platformların depresyon, anksiyete ve dikkat dağınıklığı gibi olumsuz etkiler yarattığına dair bulgular elde edilmiştir. Ancak, Avustralya’daki Curtin Üniversitesi‘nin yeni araştırması, sosyal medyanın sanıldığının aksine, ruh sağlığı üzerinde o kadar da büyük bir etkisi olmadığını öne sürdü. Peki, bu bulgular ne anlama geliyor ve sosyal medya kullanımının ruh sağlığımız üzerindeki etkisi gerçekten de bu kadar karmaşık mı?

Sosyal Medya Kullanımının Ruh Sağlığı Üzerindeki Etkisi Beklenenden Farklı

Bugüne kadar yapılan pek çok araştırma, sosyal medya kullanımının insanların odaklanma, beyin gelişimi ve depresyongibi konularda olumsuz etkiler yarattığını savunuyordu. Ancak Curtin Üniversitesi’ndeki bilim insanları, sosyal medya kullanımının ruh sağlığı üzerindeki etkilerini objektif bir şekilde inceledi. Araştırmaya katılan 425 kişi, TikTok, Instagram, Facebook, Snapchat ve X (eski Twitter) gibi sosyal medya platformlarında geçirdikleri sürelerle, anksiyete, depresyon, stres ve dikkat gibi ruhsal durumlar arasındaki ilişkiyi inceleyen testlere tabi tutuldu.

Çalışmanın en dikkat çekici bulgularından biri, sosyal medya kullanım süresi ile depresyon ve stres arasında anlamlı bir ilişki bulunmamasıydı. Ayrıca, sosyal medyada geçirilen zaman ile anksiyete arasında da yalnızca zayıf bir bağlantı olduğu gözlemlendi. Bu, sosyal medyanın ruh sağlığı üzerinde düşündüğümüz kadar büyük bir etkisi olmadığını gösteriyor.

Yeni Bir Perspektif: Sosyal Medyanın Etkisi, Kullanım Şekline Göre Değişiyor

Curtin Üniversitesi’ndeki araştırmanın bir diğer önemli bulgusu ise sosyal medya platformlarının ruh sağlığı üzerindeki etkisinin, hangi platformun kullanıldığına bağlı olarak değişebileceği. Örneğin, TikTok kullanımı ile dikkat kontrolüarasında küçük ama olumlu bir ilişki bulunurken, Facebook kullanımının ise zaman zaman kullanıcıları sıkıntılı hissettirebileceği gözlemlendi.

Araştırmanın baş yazarı Chloe Jones, sosyal medya kullanımının etkilerinin çok küçük ya da yok denecek kadar az olduğunu belirtirken, sosyal medyada geçirilen süreyi ölçmenin yanı sıra, kullanılan platformların türü ve etkileşim şeklinin de önemli olduğunu vurguladı. Jones’a göre, yalnızca sosyal medya kullanımı değil, insanların platformlarla nasıl etkileşime geçtiği de ruh sağlığını şekillendiren kritik bir faktör.

Sosyal Medyanın Tamamen Zararsız Olduğu Söylenemez

Araştırmanın bulguları, sosyal medyanın tamamen zararsız olduğunu göstermiyor. Jones, çevrimiçi platformlarda bağlantı kurmanın, özellikle izole bir yaşam süren insanlar için psikolojik destek sağlayabileceğini belirtti. Ancak, sürekli olarak görünüş kaygısı taşıyan sayfalarda vakit geçirmek ve fenomen içeriklerine dalmak, ruh sağlığı için zararlı olabilir. Bu nedenle, sosyal medyanın kullanım şekli, bu platformların sağlığa olan etkilerini doğrudan etkileyen bir faktör olarak öne çıkıyor.

Sosyal Medya Kullanım Süresi Mi, Kullanım Şekli Mi?

Araştırmanın en önemli çıkarımlarından biri de, sosyal medya kullanım süresinin ruh sağlığındaki etkilerden daha az önemli olabileceğiydi. Patrick Clarke, yapılan çalışmanın sadece geçirilen süreyi incelediğini ancak bunun sosyal medya ile sağlıklı etkileşimin önünü açıp açmadığını gözlemlemenin daha önemli olduğunu söyledi. Kullanıcıların sosyal medya ile nasıl etkileşim kurduğu, bu platformların ruh sağlığı üzerindeki etkisi açısından çok daha belirleyici olabilir.

Sosyal Medya Herkes İçin Aynı Etkileri Yaratmıyor

Avustralya’daki araştırma, sosyal medyanın ruh sağlığına dair önceki algıların aksine, etkilerinin daha karmaşık ve kişiye özel olduğunu ortaya koyuyor. Sosyal medya kullanım süresi ile ruh sağlığı arasındaki ilişki, platformlar arası farklar ve etkileşim biçimlerine göre değişebiliyor. Bu, sosyal medyanın zararları ya da faydaları hakkında tek bir doğru olmadığı, her bireyin kendi kullanım alışkanlıklarına göre farklı sonuçlar alabileceği anlamına geliyor.

Sosyal medya platformları, doğru şekilde kullanıldığında bazı insanlar için faydalı olabilirken, aşırı ve zararlı kullanımlar psikolojik sorunlara yol açabilir. Bu nedenle, sosyal medya ile sağlıklı etkileşim kurmanın yollarını bulmak, bireylerin ruh sağlığı için çok daha önemli olabilir.

Sosyal Medyanın Olumsuz Etkileri Nelerdir?

Araştırmalar, aşırı sosyal medya kullanımının bireyler üzerinde çeşitli olumsuz etkiler yaratabileceğini göstermektedir. Özellikle, sosyal medya platformlarını uzun süre kullanmanın depresyon, anksiyete ve stres gibi ruh sağlığı sorunlarıyla ilişkilendirildiği saptanmıştır. Kullanıcılar, sosyal medyada sürekli idealize edilmiş yaşamları ve fiziksel görünümleri görerek kendi yaşamları ve bedenleri konusunda memnuniyetsizlik hissedebilirler. Bu durum, düşük benlik saygısına ve genel kaygı düzeyinin artmasına yol açabilir.

Bunun yanında, sosyal medya platformlarında geçirilen uzun saatler, kişiler arası iletişimi olumsuz etkileyebilir ve sosyal izolasyonu artırabilir. Gerçek dünyadaki ilişkilerin zayıflamasına sebep olan bu durum, insanların yalnızlık hissini tetikleyebilir. Sosyal medyanın sürekli olarak mükemmellik algısı yaratması, özellikle genç kullanıcılar arasında beden imajı kaygısı ve görünümle ilgili endişelerin artmasına neden olabilir. Sonuç olarak, sosyal medya aşırı kullanıldığında psikolojik ve duygusal sağlığı olumsuz yönde etkileyebilecek bir ortam haline gelebilir. Bu yüzden sosyal medya kullanımı konusunda farkındalık geliştirilmeli ve sağlıklı sınırlar konulmalıdır.

Sosyal Medya Çocuklar İçin Tehlikeli mi?” adlı yazımızı da inceleyebilirsiniz.

Daha fazla bu tarz içerikler için web sitemizi ve de instagram hesabımızı takip etmeyi unutmayınız!