Geçtiğimiz pandemi dönemi, insanlığın kolektif hafızasında derin izler bıraktı. Sosyal izolasyon, belirsizlik ve küresel çapta yaşanan kayıplar, bireylerin zaman algısını önemli ölçüde etkiledi. Pandemi sırasında birçoğumuz, evlere kapanıp, sosyal ilişkilerimizi dijital platformlarla sınırlandırdık. Bu süreçte, günlerin birbirine karıştığı, zamanın hızlıca akıp geçtiği veya aksine durduğu hissi, neredeyse evrensel bir deneyim haline geldi.
Zaman Algısının Değişimi
Stresli ve belirsiz dönemlerde, zaman algısı genellikle bozulur. Pandemi sırasında da benzer bir durum yaşandı; monoton bir hayatın içinde geçen aylar, birçok kişi için bir tür zaman atlamasına neden oldu. Özellikle genç yetişkinler, bu dönemde önemli yaşam deneyimlerini ertelemek zorunda kaldı. İş hayatına yeni başlayanlar, kariyerlerinde ilk adımlarını atma şansını bulamadan evden çalışmaya zorlandı. Sosyal hayatları henüz tam anlamıyla oturmamış olanlar, arkadaş grupları oluşturmada zorluklar yaşadı.
Yaşam Döngüsünde Bozulma
Pandeminin getirdiği kapanmalar, insanların yaşam döngüsünde de bir bozulmaya yol açtı. Normalde belli bir yaşta edinilecek deneyimler ertelendi veya tamamen iptal oldu. Bu durum, özellikle 20’li yaşlarının sonlarında olanlar için belirgin hale geldi. Birçok kişi, 30’lu yaşlarına pandeminin gölgesinde girdi ve bu yaşın getirdiği beklentilerle yüzleşmeye hazır olup olmadığını sorgulamaya başladı.
Diğer yandan, pandemi süresince orta yaşa veya ileri yaşa geçen kişiler de benzer zorluklarla karşılaştı. Pandemi sırasında yaşanan zaman atlaması, insanların bedensel ve zihinsel olarak yaşadıkları değişimi fark etmelerini zorlaştırdı. Pandemi sürecinde 57 yaşından 60 yaşına geçen bir kişi, pandemi sona erdiğinde kendini kıyafetlerinin içinde tuhaf hissettiğini fark edebiliyordu. Bu durum, pandemi sonrası birçok insanın yaşamındaki uyumsuzluk hissini artırdı.
Geleceğe Dönük Bakış
Pandemi sona ermiş olsa bile bıraktığı izler hala zihinlerimizden silinmiyor. İnsanlar, kaybettikleri zamanı telafi etmeye çalışırken, aynı zamanda hayatlarının bir sonraki aşamasına geçiş yapmanın zorluklarıyla da başa çıkıyor. Bu süreçte, yaşadığımız deneyimler bize zamanın ne kadar değerli olduğunu bir kez daha hatırlattı. Pandemi sonrası dönemde, hayatın normal akışına dönmeye çalışırken, bu kayıpları nasıl telafi edeceğimiz ve geleceğe nasıl adım atacağımız, toplum olarak üzerinde düşünmemiz gereken önemli sorular arasında yer alıyor. Öte yandan son günlerde konu olan Maymun Çiçeği virüsü de korku salmaya başladı.Peki ya tekrardan bir pandemi olur ve zaman algımızı yeniden kaybedersek bu sefer yaşadıklarımızla başa çıkabilir miyiz?
Daha fazla bu tarz içerikler için web sitemizi ve de instagram hesabımızı takip etmeyi unutmayınız!