Silikon Vadisi’nde olup bitene bakıldığında Hindistan’ın günden güne gelişen dijital altyapısı ile daha da öne çıkmaya başladığı görülüyor. Her ne kadar Amerika’nın teknoloji sektörü kendini inovasyonda global bir lider olarak görse de Hindistan, Amerika’yı bu gidişle geride bırakacak. Silikon Vadisi’nde bulunan teknoloji yatırımcıları ‘Bitcoin’ gibi karmaşık teknolojiler ile ilgilenebiliyor ancak Hindistan daha basit ve pratik inovasyonlarla Bitcoin gibi teknolojilerin yapabileceklerinin daha fazlasını yaparak dijital altyapısını daha da güçlendireceği ve Çin’in Çin Seddi ya da Amerika’nın eyaletler arası otobanları gibi muazzam bir şey inşa edeceği konuşuluyor.
Batı’da çok fazla insan dünyanın en başarılı ve büyük bilgi teknolojilerinden biri olan Aadhaar’ı biliyor. Milyarlarca insana doğrulanabilir dijital kimlik sağlanıp sağlanamayacağı konusunda şüpheler olsa da bu proje gerçekleşti, hem de sadece 6 senede. Gayri resmi ekonominin gölgesine mahkum edilen yüz milyonlarca insan artık küresel ekonomi de eşit sayılıyor. Jan-Dhan Yojana sayesinde artık banka hesapları da var.
Yatırımcıların Bitcoin gibi teknolojilere milyarlarca dolar yatırmalarının sebebi bu gibi teknolojilerin kullanıcıları birbirine bağlamada ve işlemleri kayıt etmede güvenli bir yol sağlamasıdır. Ancak Bitcoin madencilik dediğimiz geniş çaplı programlama kaynaklarına ihtiyaç duyar, bunun bir diğer adı da kayıtların matematiksel doğrulanmasıdır. Ve bu karmaşık programlama altyapısı daimi bir geliştirme sürecine bağlı kalmak zorundadır.
United Payments Interface (UPI), Hindistan’ın Birleşmiş Ödemeler Arayüzü sade bir tasarıma sahip ve Aadhaar numarası ya da pin numarasıyla beraber telefon numarası üzerinden bankaların birbirine direkt olarak para transfer etmesini sağlayan bir oluşum. Transferler Bitcoin’dekinin aksine sadece saniyeler içerisinde gerçekleşiyor, Bitcoin’de bir transfer işlemi en az 10 dakika sürmekte.
Amerika’ya baktığımızda kullanıcıların tüketici transferlerinde kredi kartı kullanımı yüzünden %2-%3 oranında direkt olmayan vergi ödediği görülüyor. Visa, Mastercard ve American Express parayı yönetmiyor ve diğer bankacılık hizmetlerini sunmuyor, tek yaptıkları bankalar arasında aracı olmak. Satıcı müşterinin kimliğini doğrulamak zorundadır. UPI ile Hindistan’da kredi kartına ya da aracıya ihtiyaç yok, getirdiği yenilikler ile finans sektöründe bir sonraki nesli kuracak.
Aadhaar’ın sunduğu ve Hindistan’ı öne çıkaran bir başka özellik ise müşteri tanıma teknolojisi. Amerika’daki pek çok kişinin sürücü ehliyetleri ve sosyal güvenlik numaraları var. Ancak bunlar biyometrikler ya da telefon numaralarıyla doğrulanamıyor, her finansal sistem için karmaşık doğrulama teknolojileri inşa ediliyor. Hintli girişimciler bu sorunları ortadan kaldıracak uygulamalar üzerine çalışıyor.
Hindistan’da güncel olarak geliştirilen yenilik ve uygulamalara bakılırsa Amerika’yı inovasyon alanında gerçekten geride bırakma şansı var gibi gözüküyor.