Otomasyonun çağında olduğumuzu göz önünde bulundurursak robotların avukat, doktor ve hatta ayakkabı üreticilerin yaptıklarını yapabilmeleri normal karşılanmalıdır. Bu alanda faaliyet gösteren Abundant Robotics adlı girişim tarım alanına yönelik robotlar geliştiriyor ve geçtiğimiz günlerde elma toplayan bir robot geliştirdi.
Bu girişimin arkasında yatan sebep ise mevcut siyasi manzara olarak belirtiliyor. Göç planındaki değişiklik yeterli göçmen işçinin talebe yeterli olamayacağı konusunda endişe veriyor. Daha az insanı bu alanlarda çalıştırmak ne yazık ki üretimde birtakım problemlere yol açtı ve elmaların da satışı bu sebeple azaldı.
Bu problem Abundant Robotics adlı girişimin bu tarz bir robot geliştirmesine yönlendirdi: girişimin CEO’su ve kurucusu Dan Steere, bu robotların tıpkı bir insan gibi elmaları tanıyıp, alıp yerleştirebildiğini belirtiyor. Ancak bu robot yemeye ya da uyumaya ihtiyaç duymuyor ve hızı yavaşlamıyor. Bu noktada robot gücü, insan gücünü geride bırakıyor.
Bu gelişmeler büyük bir kısım tarafından endişe verici olarak kabul ediliyor ve otomasyonun iş kayıplarına sebep olacağı tahmin ediliyor, bir diğer kısım ise otomasyonun gücüne inanıyor. Çoğu endişe aslında doğru: robotlar insan gücünü geride bırakabilecek bir konuma geliyor.
Robotların hayatı daha güvenli yaptığı ise gerçektir: en sıkı koşullarda bile tarım alanında çalışabilen robotlar üretkenliği arttırabiliyor ve aynı zamanda riski azaltıyor. Eğer araştırmalar devam ederse eğitim gibi alanlarda yeni iş fırsatları da çıkabilir.
İnsanlığın bu sürece dahil olacağı vaat edildikçe otomasyonda olumlu gelişmeler bekleyebiliriz. Steere bu konuya tarihi bir açıdan yaklaşmayı tercih ediyor:“1800’li yıllara geri dönüp baktığımızda tarımın nasıl geliştiğini görüyoruz. Otomasyon bu sistemi değiştirdi ve topluma pek çok fayda sağladı.”
Referanslar: MIT Technology Review, Abundant Robotics